Tom could hear helicopters overhead.
- Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu.
Tom heard a helicopter overhead.
- Tom yukarıdan geçen bir helikopter duydu.
Go upstairs and bring down my trunk.
- Yukarı çık ve bavulumu getir.
Tom heard Mary go upstairs.
- Tom Mary'nin yukarıya çıktığını duydu.
Angels watch from above as men fight amongst themselves.
- İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
The clouds above moved fast.
- Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
As we go up higher, the air becomes cooler.
- Biz yukarı çıkarken hava soğur.
The higher we go up, the cooler the air becomes.
- Ne kadar yukarıya gidersek hava o kadar soğuk olur.