Kimin evi seninkinin karşısında?
- Whose house is opposite to yours?
Seninki çok garip bir hikaye.
- Yours is a very strange story.
Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
- My dog is almost half the size of yours.
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my position.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
- Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
- I can't afford such a good camera as yours.
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam.
- I can't afford such a good camera as yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede?
- Our children are at school; where are yours?
Sanırım bunlar sizinkiler.
- I think these are yours.
Tüm çabalarım seninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
- All my efforts are nothing in comparison with yours.
Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.
- My shoes are bigger than yours.