Yavru köpek çok üzgün gözlerle ona baktı.
- The puppy looked at her with very sad eyes.
Yavru köpek elimi ısırdı.
- The pup snapped at my hand.
Sami'nin köpeği bir sürü yavru doğurdu.
- Sami's dog gave birth to a litter of pups.
Bizim annemiz bize bir köpek yavrusu satın aldı.
- Our mother bought us a puppy.
Bizim kayıp köpek yavrusunu aradık fakat boşuna.
- We looked for our lost puppy, but in vain.