you, even you, you only, you alone

listen to the pronunciation of you, even you, you only, you alone
Englisch - Türkisch

Definition von you, even you, you only, you alone im Englisch Türkisch wörterbuch

yourself
kendinin

Onu hiç kendinin yaptığını görebiliyor musun? - Can you ever see yourself doing that?

yourself
özünüz
yourself
özüne
yourself
kendine

Ne kadar sinsi olursan ol, asla kendine sürpriz yapamazsın. - No matter how sneaky you are, you can never surprise yourself.

Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın. - Behave yourself, and you'll get something nice.

yourself
özün
yourself
kendini

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my place.

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my position.

yourself
kendin

Onu kendin yapmalısın. - You must do it yourself.

Kendinizi prezentabl yapın. - Make yourself presentable.

yourself
özünü
yourself
pull yourself together kendine gel
yourself
be your self tabii olunuz
yourself
{i} kendiniz

Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir. - It is not good for your health to shut yourself in all day.

Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir. - It's good to put yourself in someone else's place now and then.

yourself
{ç} your.selves (yûrselvz', yôrselvz') zam. kendin; kendiniz: Don't kill yourself! Kendini öldürme! Do it yourself! Onu kendin yap! Pull
Englisch - Englisch
{p} yourself
you, even you, you only, you alone
Favoriten