yosunlanma

listen to the pronunciation of yosunlanma
Türkisch - Englisch
(Denizbilim) algae growth
yosun
moss

Tom cleared away the mossy, rotten wood. - Tom yosunlu, çürümüş keresteleri temizledi.

A squirrel is hopping over the mossy logs. - Bir sincap yosunlu kütüklerin üzerinde zıplıyordu.

yosun
{i} seaweed

Do you eat seaweed in your country? - Ülkenizde deniz yosunu yer misiniz?

A bento is a small meal made of boiled rice and seaweed, that is sold in cheap wooden boxes. - Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.

yosun
(Denizbilim) algea
yosun
algae

Algae and plankton are at the bottom of the food chain. - Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.

There are algae in the sea. - Denizde yosunlar var.

yosun
bryophyte
yosun
kelp
yosunlanmak
be algae
Yosun
(isim) Seamoss
yosun
alga

There are algae in the sea. - Denizde yosunlar var.

Algae and plankton are at the bottom of the food chain. - Yosunlar ve planktonlar besin zincirinin altındadır.

yosun
hydrophyte
yosun
lichen
yosun
mos
yosunlanmak
to get full of algae
yosunlanmak
to get covered with moss, gather moss, moss, get mossy
yosunlanmak
to get full of seaweed, get seaweedy
yosunlanmak
gather moss
yosunlanmak
get covered with moss
Türkisch - Türkisch
Yosunlanmak, yosunlaşmak işi
Yosun
(Osmanlı Dönemi) HAZAZ
Yosun
havs
Yosun
üşne
yosun
Tallı bitkilerin, çoğu sularda yetişen ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad
yosun
Suda yaşayan basit yapılı bitkilerin genel adı
yosun
Tallı bitkilerin, çoğu sularda yetişen, ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad
yosunlanmak
Yosun oluşmak, yosunla kaplanmak
yosunlanma
Favoriten