Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.
- Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
The passengers who were injured in the accident were taken to the nearest hospital.
- Kazada yaralanan yolcular en yakın hastaneye götürüldü.
And do the travellers remember him?
- Ve yolcular onu hatırlıyor mu?
The travelers are waiting to know the cause of the delay.
- Yolcular gecikmenin nedenini öğrenmeyi bekliyor.
She provided the traveler with food and clothing.
- O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.