I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
Travelling is easy these days.
- Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
A trip to America this summer is out of the question.
- Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
She is contemplating a trip.
- O bir yolculuk düşünüyor.
The long voyage was a trial for us.
- Uzun yolculuk bizim için çok zahmetli geçti.
The voyage lasted 14 months.
- Yolculuk 14 ay sürdü.
What a pleasant journey we had!
- Ne keyifli bir yolculuk yaptık!
I made a long journey last year.
- Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.
He never travels without taking an alarm clock with him.
- O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.
I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
Congratulations! You just won a free cruise to the Bahamas!
- Tebrik ederiz! Bahamalar'a ücretsiz yolculuk kazandınız!
Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.
- Gemiyle yolculuk yapmayı severim.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
- Bu gemi okyanuslarda yolculuk yapmak için uygun değil.