I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
Travelling is easy these days.
- Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.
A trip to America is out of the question.
- Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
She is contemplating a trip.
- O bir yolculuk düşünüyor.
The voyage lasted 14 months.
- Yolculuk 14 ay sürdü.
The voyage to America used to take many weeks.
- Amerika'ya yolculuk birçok hafta sürerdi.
She found the ring that she had lost during the journey.
- O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
I made a long journey last year.
- Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.
Time travel is possible.
- Zamanda yolculuk mümkündür.
I'm travelling alone.
- Yalnız yolculuk ediyorum.
Congratulations! You just won a free cruise to the Bahamas!
- Tebrik ederiz! Bahamalar'a ücretsiz yolculuk kazandınız!
Gemiyle yolculuk yapmayı severim.
- Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.
Gemiyle yolculuk yapmayı seviyorum.
- Gemiyle yolculuk yapmayı severim.