Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

yolcuların

listen to the pronunciation of yolcuların
Türkisch - Englisch
voyagers
plural of voyager
yolcu
passenger

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

Unfortunately, few passengers survived the catastrophe. - Ne yazık ki, birkaç yolcu felaket atlattı.

yolcu
pilgrim
yolcu
{i} fare
yolcu
viator
yolcu
goner
yolcu
voyager
yolcu
traveller

And do the travellers remember him? - Ve yolcular onu hatırlıyor mu?

yolcu
wayfarer
yolcu
traveler

There are a lot of people who believe that Tom really is a time traveler. - Tom'un gerçekten bir zaman yolcusu olduğuna inanan bir sürü insan var.

She provided the traveler with food and clothing. - O, yolcuya yiyecek ve giyecek sağladı.

yolcu
sick person who is at death's door
yolcu
baby whose birth is imminent
yolcu
traveler; passenger
yolcu
traveller [Brit.]
yolcu
traveller, passenger; goner
Türkisch - Türkisch

Definition von yolcuların im Türkisch Türkisch wörterbuch

Yolcu
safir
yolcu
Yolculuğa çıkmış kimse
yolcu
Yolculuğa çıkmış kimse: "Haydarpaşa istasyonunda Diyarbakır yolcuları ve onları uğurlamaya gelenler toplanmışlardır."- H. E. Adıvar
yolcu
Doğması beklenen çocuk
yolcu
İyileşmesi umutsuz hasta
yolcu
Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse: "Gişelerin önünde işsiz güçsüzler, erken gelen yolcular dolanıyordu."- N. Cumalı
yolcu
Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
yolcu
(Osmanlı Dönemi) seyyah
yolcuların
Favoriten