Tom was an innovator.
- Tom bir yenilikçiydi.
Innovators think outside the box.
- Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.
His policies were too progressive.
- Onun politikaları çok yenilikçi idi.
Tom Jackson is the brain behind this very innovative car.
- Tom Jackson bu çok yenilikçi arabanın arkasına beyin.
I wasn't innovative enough.
- Yeterince yenilikçi değildim.
The hipster rabbit refused to eat carrots.
- Yenilikçi tavşan havuç yemeyi reddetti.
The American tourist insisted on gelato, for he was too hipstery for regular ice cream.
- Amerikalı turist İtalyan stili dondurmada ısrar etti, zira o normal dondurma için çok yenilikçi idi.