yen

listen to the pronunciation of yen
Englisch - Türkisch
arzu
tutku
yen
Japon parası
şiddetli istek
hasret çekmek
{i} özlem
iştiyak
hasret
i., k.dili. arzu. f. k.dili. arzu etmek, arzulamak
{i} (çoğ. yen) yen (Japon para birimi)
yen/arzu
sevda
japon para birimi

Dolar Japon para birimi karşısında 360 Yenden 308 yene devalüe edildi. - The dollar was devalued against the Japanese currency from 360 yen to 308 yen.

derin arzu
yenlik
have a yen for
arzulamak
have a yen to
{k} (bir şey yapmayı) arzu etmek
Türkisch - Türkisch
Yılan yastığıgiller, muzgiller gibi bazı bitki familyalarında, çiçeklerin üzerinde bir örtü gibi duran ve çoğu renkli olan bir çiçek yaprağı
Giysi kolu: "Yalnız ellerini yıkadı, kuruladı, yenlerini indirdi."- Ö. Seyfettin
Japon para birimi
Giysi kolu
YEN'
(Osmanlı Dönemi) Yemişin olgunlaşması
A'YEN
(Osmanlı Dönemi) Bakılan yer
A'YEN
(Osmanlı Dönemi) Çok açık, pek belli, bâriz
A'YEN
(Osmanlı Dönemi) Büyük ve iri gözlü
Englisch - Englisch
A coin or note worth one yen
A strong desire, urge, or yearning
The unit of Japanese currency, equal to 100 sen
To have a strong desire for
Originally a craving for opium, from a Chinese word, now, any craving
a yearning for something or to do something
{f} miss; long for
{i} unit of currency in Japan
Since Japan's adoption of the gold standard, in 1897, the value of the yen has been about 50 cents
the Japanese currency
The yen is the unit of currency used in Japan. She's got a part-time job for which she earns 2,000 yen a month. The yen is also used to refer to the Japanese currency system. sterling's devaluation against the dollar and the yen
the basic unit of money in Japan; equal to 100 sen
The unit of value and account in Japan
¥
If you have a yen to do something, you have a strong desire to do it. Mike had a yen to try cycling = yearning. To have a strong desire or inclination; yearn. See table at currency
The Japanese unit of currency
{i} yearning, longing; desire
have a desire for something or someone who is not present; "She ached for a cigarette"; "I am pining for my lover"
The yen is equal to 100 sen
¥
yens
You, you all; used in referring to a group that includes one's audience
Türkisch - Englisch
sleeve
yen
spathe
(para) yen
wristband
yen (Japanese monetary unit)
vanquish

We must vanquish our foes. - Düşmanlarımızı yenmeliyiz.

We must vanquish our enemies. - Düşmanlarımızı yenmeliyiz.

cuff
be overcome
{f} defeat

Roosevelt refused to accept the idea of defeat. - Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.

They knew they must fight together to defeat the common enemy. - Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.

discomfit
yen'
yen '
yen
Favoriten