He put live bait on a hook.
- O, oltaya canlı yem taktı.
Tom put bait on the hook.
- Tom oltaya yem taktı.
The elephant's meal is enough to feed thousands of ants.
- Filin yemeği binlerce karınca doyurmaya yeter.
My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.
- Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
After dinner, we all went into the drawing room.
- Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
The food was great in Italy.
- İtalya'da yemekler harikaydı.
Do you like Japanese food?
- Japon yemeklerini sever misin?