Has the witness been sworn in?
- Tanığa yemin ettirildi mi?
He was sworn in as mayor.
- Ona bir belediye başkanı olarak yemin ettirildi.
I vowed that I would never speak to her again.
- Bir daha onunla konuşmamaya yemin ettim.
Tom vowed he'd never do it.
- Tom onu yapmayacağına yemin etti.
I swore I'd never be like Tom.
- Asla Tom gibi olmayacağıma yemin ettim.
I swore I'd never do that to anyone.
- Onu birine asla yapmayacağıma yemin ettim.
Tom made me swear not to tell Mary.
- Tom, Mary'ye anlatmayacağıma yemin ettirdi.
Tom made me swear that I wouldn't tell anyone.
- Tom bana kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettirdi.