The Tanakas invited me to dine with them.
- Tanaka ailesi onlarla yemek yemem için beni davet etti.
It's impossible to dine at this restaurant without reservations.
- Rezervasyon olmadan bu restoranda yemek yemek imkansız.
Don't talk about business while we're dining.
- Yemek yerken işten bahsetme.
What do you say to dining out tonight?
- Bu gece dışarıda yemek yemeye ne dersin?