You can't stop the wind from blowing, but you can build windmills.
- Esen rüzgara engel olamazsın; fakat yel değirmeni inşa edebilirsin.
There is a windmill on the hill.
- Tepede bir yel değirmeni var.
She ran down the hill, windmilling her arms with glee.
It's like fighting windmills.
- Bu, yel değirmenleriyle mücadele etmek gibi.
No matter where you go in Holland, you'll see windmills.
- Hollanda'da nereye gidersen git, yel değirmenlerini göreceksin.