My father usually comes home at seven.
- Babam genellikle eve yedide gelir.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.
- Memleketim Bolu'da patates aromalı köy ekmeği yedim.
We ate Peking duck in the Chinese restaurant.
- Çin restoranında Pekin ördeği yedik.