yeğen

listen to the pronunciation of yeğen
Türkisch - Englisch
nephew

He is not my son, but my nephew. - O benim oğlum değil, ama yeğenimdir.

My sister's son Jimmy is my favorite nephew. - Kız kardeşim oğlu Jimmy benim favori yeğenimdir.

niece

Tom has three nieces. - Tom'un üç kız yeğeni var.

My niece is attractive and mature for her age. - Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur.

nephew; niece
neice
yeğen kızı
grandniece
yeğen oğlu
grandnephew
erkek yeğen
nephew

Because my nephew was still young, they cut him some slack. - Erkek yeğenim hala genç olduğu için onlar onun üzerine gitmedi.

My nephew is getting married tomorrow. - Erkek yeğenim yarın evleniyor.

Türkisch - Türkisch
(Hukuk) Kardeş çocuğunun diğer kardeşe olan akrabılık durumu
Birine göre kardeşinin çocuğu
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
Tüylü dişi deve ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir deve türü
Birine göre amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu: "Ama yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."- T. Buğra