yayınlanamaz

listen to the pronunciation of yayınlanamaz
Türkisch - Englisch
unpublishable
not suitable for publication
yayınla
publish

Professor White published his first book last year. - Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.

Several newspapers published the story. - Birkaç gazete haberi yayınladı.

yayınla
telecast
yayınla
{f} issue

The weather service has issued a severe weather warning. - Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.

The latest issue of the magazine will come out next Monday. - Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

yayınla
{f} broadcast

Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools. - Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

That TV station broadcasts only movies. - O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.

yayınlanamaz
Favoriten