Several newspapers published the story.
- Birkaç gazete haberi yayınladı.
Professor White published his first book last year.
- Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
He issued his report in September, 2000.
- Raporunu Eylül, 2000'de yayınladı.
The government issued the following statement.
- Hükümet aşağıdaki bildiriyi yayınladı.
The concert was broadcast live.
- Konser canlı olarak yayınlandı.
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
I have to publish my book.
- Kitabımı yayınlamak zorundayım.
Dan wanted to publish a book.
- Dan bir kitap yayınlamak istedi.
We are expecting the publication of his book.
- Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
- Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
The concert was broadcast live.
- Konser canlı olarak yayınlandı.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
A revised edition of the encyclopedia was published.
- Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.
A French language edition of this novel has also been published.
- Bu romanın Fransızca dilindeki edisyonu da yayınlandı.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
Tom is in the publishing business.
- Tom yayıncılık işinde.
How did you get involved in book publishing?
- Kitap yayıncılığına nasıl girdiniz?
That TV station is on the air 24 hours a day.
- O TV istasyonu günde 24 saat yayında.
We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
We want to run a few tests.
- Birkaç test yayınlamak istiyoruz.