This local newspaper is published once a week.
- Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
Several newspapers published the story.
- Birkaç gazete haberi yayınladı.
The weather service has issued a severe weather warning.
- Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
The latest issue of the magazine will come out next Monday.
- Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
The concert was broadcast live.
- Konser canlı olarak yayınlandı.
I have to publish my book.
- Kitabımı yayınlamak zorundayım.
Dan wanted to publish a book.
- Dan bir kitap yayınlamak istedi.
I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
- Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
Publication of the book was timed to coincide with the author's birthday.
- Kitabın yayınlanması yazarın doğum günü ile aynı zamana denk getirildi.
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
The concert was broadcast live.
- Konser canlı olarak yayınlandı.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
Haven't you got a cheaper edition?
- Daha ucuz bir yayınınız var mı?
A French language edition of this novel has also been published.
- Bu romanın Fransızca dilindeki edisyonu da yayınlandı.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
Dan ordered two books from the publishing house.
- Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.
That publishing company is in the black.
- O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
This drama will be on the air tomorrow.
- Bu drama yarın yayında olacak.
We want to run a few tests.
- Birkaç test yayınlamak istiyoruz.