yayınım

listen to the pronunciation of yayınım
Türkisch - Englisch
convection
radiation
(İnşaat) difusion
diffusion
yayın
(Hukuk) publication

I put an advertisement for the new publications in the newspaper. - Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.

Publication of the book was timed to coincide with the author's birthday. - Kitabın yayınlanması yazarın doğum günü ile aynı zamana denk getirildi.

yayın
(Nükleer Bilimler) broadcast

We broadcast news on the hour. - Saat başı haber yayınlıyoruz.

That program is now being broadcast. - O program şu anda yayınlanıyor.

yayınım, yayınma
diffusion
yatay yayınım
(Askeri) horizontal diffusion
yayın
broadcasting

I want to go into sports broadcasting. - Spor yayıncılığına girmek istiyorum.

The rebels have captured the broadcasting station. - Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.

yayın
{i} edition

Haven't you got a cheaper edition? - Daha ucuz bir yayınınız var mı?

A revised edition of the encyclopedia was published. - Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.

yayın
transmission
yayın
(Arılık) journal

The journalists who write for this publisher are not impartial. - Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.

yayın
diffusion
yayın
radio relay
einstein yayınım eşitliği
(Fizik) einstein diffusion equation
yayın
publication; broadcast, transmission
yayın
issue , publication
yayın
publishing

Tom is in the publishing business. - Tom yayıncılık işinde.

That publishing company is in the black. - O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.

yayın
(Tabiat Doğa) (balık, Fam: yayıngiller) [syn.: yayın, tatlı su kedibalığı] wels, catfish
yayın
air

The show will be on the air at 7 p.m. - Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.

The radio station came back on the air shortly after the storm. - Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.

yayın
sheatfish, sheathfish
öz yayınım
(İnşaat) self diffusion
ısıl yayınım
(Fizik) thermal diffusion
Türkisch - Türkisch
Yayınma
Yayın
neşriyat
yayın
Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo ve televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat