yayımlama

listen to the pronunciation of yayımlama
Türkisch - Englisch
(Askeri) broadcast
emitting
(Askeri) dissemination
(Bilgisayar) broadcasting
publication

Publication of this month's issue will probably be delayed one week. - Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.

issue

Publication of this month's issue will probably be delayed one week. - Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.

yayımlamak
publish

Dan was under pressure to publish his scientific articles. - Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.

yayımlamak
{f} broadcast
yayımlamak
put out
yayımla
(Bilgisayar) publish to
yayımlamak
beam
yayımlamak
put
yayımlamak
issue
yayımlamak
get something out
yayımlamak
put forth
yayımlamak
get out
yayımlamak
to publish
görüntü saklama ve yayımlama sistemi
(Askeri) stored imagery repository and dissemination system
yayımla
publishing
yayımla
publish

When will your book be published? - Kitabın ne zaman yayımlanacak?

The book was published posthumously. - Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.

yayımlamak
to broadcast (something) (by radio or television)
yayımlamak
carry
yayımlamak
bring out
yayımlamak
to publish, to get sth out; to broadcast, to beam
Türkisch - Türkisch
Yayımlamak işi
yayımlamak
Resmen bildirmek, açıklamak, ilan etmek
Yayımlamak
çıkarmak
Yayımlamak
neşretmek
yayımlamak
Dinlenilecek, görülecek şeyleri radyo ve televizyonla sunmak, bildirmek, duyurmak
yayımlamak
Kitap, gazete, dergi gibi şeyleri basmak ve dağıtmak, neşretmek
yayımlama
Favoriten