yayımcı

listen to the pronunciation of yayımcı
Türkisch - Englisch
broadcaster

Freedom of speech is especially important to broadcasters. - Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.

publisher, editor
publisher (of printed matter)
editor

The editor and the publisher are both my cousins. - Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.

editor in chief
promulgator
{i} publisher

This publisher will publish absolutely anything. - Bu yayımcı kesinlikle her şeyi yayınlayacak.

Will you please order a copy of the book from the publisher? - Lütfen yayımcıdan kitabın bir kopyasını sipariş eder misin?

korsan yayımcı
pirate publisher
Türkisch - Türkisch
Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılmasını sağlayan kimse
Bir sanatçının, bir yazarın eserini yayımlayıp satışını sağlayan kimse veya kuruluş, naşir, tâbi, editör
YAYIMCI
(Hukuk) Naşir; bir eseri yayımlayan; bir eseri bastırıp piyasaya sunan kimse
yayımcı
Favoriten