A bed of concrete makes a strong subsurface for an asphalt parking lot.
You ought to have known that he was sick in bed.
- Onun yatakta hasta olduğunu bilmen gerekirdi.
My father told me not to read a book in my bed.
- Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
She went upstairs to her bedroom.
- O üst kata yatak odasına gitti.
Tom shut himself up in his bedroom.
- Tom kendini yatak odasına kapadı.
To make a mattress for camping, we stuffed a sack with straw.
- Kamp için yatak yapmak için bir çuvalı samanla doldurduk.
Tom slept on the inflatable mattress.
- Tom şişme yatak üzerinde uyudu.
I can see mountains from my bedroom window.
- Yatak odası penceremden dağlar görebiliyorum.
To make a mattress for camping, we stuffed a sack with straw.
- Kamp için yatak yapmak için bir çuvalı samanla doldurduk.
Tom turned off his bedside lamp.
- Tom yatak yanı lambasını kapattı.
Air the bedclothes when the weather is good.
- Hava iyi olduğu zaman yatak örtülerini havalandır.
He didn't find the bedclothes.
- O, yatak örtülerini bulamadı.