The defendant was about to stand trial when he grabbed the deputy's gun and shot the judge.
- Davalı, milletvekilinin silahını kaptığında ve yargıcı vurduğunda yargılanmak üzereydi.
You can't judge a person if you don't know him well.
- İyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.
Making such a judgement may lead to wrong ideas.
- Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.