Many thousands on both sides had been wounded.
- Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
He fell as if wounded by a bullet.
- Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.
The doctor saved the four people injured in the accident.
- Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
Tom could be injured.
- Tom yaralanmış olabilir.
I didn't tell him the truth because I was afraid of hurting his feelings.
- Ona gerçekleri söylemedim çünkü duygularını yaralamaktan korktum.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
Máire was injured in an accident.
- Máire bir kazada yaralandı.
No one else was injured.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Nobody else got hurt.
- Başka hiç kimse yaralanmadı.
Tom was hurt in a traffic accident.
- Tom bir trafik kazasında yaralandı.
The soldier was wounded in the leg and couldn't move.
- Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu.
Six hundred thousand men were killed or wounded.
- Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
The soldier was wounded in the leg.
- Asker bacağından yaralandı.
Six hundred thousand men were killed or wounded.
- Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.