yapar yapmaz

listen to the pronunciation of yapar yapmaz
Türkisch - Englisch
directly
as soon as

He went home as soon as he got the phone call. - O telefon görüşmesi yapar yapmaz eve gitti.

As soon as you have done that, I would like you to start preparing supper. - Bunu yapar yapmaz akşam yemeği hazırlığına başlamanı istiyorum.

no sooner than
the minute
yapar yapmaz
Favoriten