The firemen protect us from fires.
- İtfaiyeciler bizi yangınlardan korurlar.
Violent fires soon burn out themselves.
- Şiddetli yangınlar kısa sürede kendilerini tamamen yakarlar.
The fire was brought about by children's playing with matches.
- Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
There was a fire near the train station last night.
- Dün gece tren istasyonu yakınında bir yangın vardı.
Twenty people perished in the blaze.
- Yangında yirmi kişi can verdi.
The firemen quickly extinguished the blaze.
- İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.
A tiny spark may become a great conflagration.
- Küçücük bir kıvılcım büyük bir yangın olabilir.
For you to come out and say that kind of thing now would just be pouring oil on the fire.
- Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.
I cannot put this fire out without help! Come to help me!
- Yardım olmadan bu yangını söndüremem! Bana yardım etmeye gel!
The firemen had the fire out in no time.
- İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.