The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana durur.
The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturdu.
The two houses stand alongside of each other.
- İki ev yan yana duruyor.
I worked alongside Tom.
- Tom'la yan yana çalıştım.
You're by my side; everything's fine now.
- Yanımdasın; şimdi her şey iyi.
Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.
- Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz.
She felt a pain in her side.
- O, yan tarafında bir ağrı hissetti.
I've got a pain in my side.
- Yan tarafımda bir ağrı var.
Tom stayed on the sideline.
- Tom yan çizgide kaldı.