yanıltıcı

listen to the pronunciation of yanıltıcı
Türkisch - Englisch
misleading

First impressions can often be misleading. - İlk izlenimler genellikle yanıltıcı olabilir.

That book is highly misleading. - O kitap hayli yanıltıcıdır.

{s} fallacious
deceptive

Appearances can be deceptive. - Görünümler yanıltıcı olabilir.

It sounds deceptively simple. - Kulağa yanıltıcı derecede basit geliyor.

illusory
illusive
captious
token
specious
elusory
perversive
colorable
misleading, deceptive
misleading, (something) which is misleading
gull
(Askeri) decoy
delusive
(Askeri) flare squib
facade
illusionary
willothewisp
yanıltıcı bilgi
dope
yanıltıcı bilgi
inside dope
yanıltıcı görünüş
coloring
yanıltıcı görünüş
colouring [Brit.]
yanıltıcı reklâm yapmak
hype
adaleti yanıltıcı
frivolous
Türkisch - Türkisch
Yanıltma özelliği olan, aldatıcı