yalvardı

listen to the pronunciation of yalvardı
Türkisch - Englisch
pleaded
yalvar
besought
yalvar
implore

She implored him to come back. - O onun geri gelmesi için yalvardı.

The sick child's mother implored the doctor to come immediately. - Hasta çocuğun annesi hemen gelmesi için doktora yalvardı.

yalvar
plead

She pleaded with him to not leave. - O, ona gitmemesi için yalvardı.

He pleaded with the judge for mercy. - Merhamet için yargıca yalvardı.

yalvar
beseech
yalvar
entreat

She looked at me with a passionate expression of entreaty. - O bana tutkulu bir yalvarma ifadesiyle baktı.

Do not abandon us, I entreat. - Bizi terk etmeyin, yalvarıyorum.

yalvar
{f} beseeching
yalvardı
Favoriten