yalnız başına

listen to the pronunciation of yalnız başına
Türkisch - Englisch
alone

He had breakfast all alone. - O yalnız başına kahvaltı yaptı.

He lived alone in the forest. - Ormanda yalnız başına yaşadı.

1. alone, by oneself. 2. single-handed, single-handedly
single handed
by himself
singly
solo
Türkisch - Türkisch
Kendi kendine, bir kendisi, tek başına
kendi kendine
(Osmanlı Dönemi) YEKSER