The dictionary gathers nearly half a million words.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.
Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
He approached and fell on his knees.
- O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
He is a hard man to approach.
- O yaklaşması zor bir adamdır.
The bridge is approximately a mile long.
- Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Don't let anyone come near the fire.
- Herhangi birinin ateşe yaklaşmasına izin vermeyin.
Don't come near the bulldog in case it bites.
- Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.
We're slowly nearing the end.
- Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.