yaklaşarak

listen to the pronunciation of yaklaşarak
Türkisch - Englisch

Definition von yaklaşarak im Türkisch Englisch wörterbuch

yaklaş
(Bilgisayar) zoom in
yaklaş
(Bilgisayar) zoom
yaklaş
{f} near

He's offended at the slightest thing, he takes exception to nearly everything we say to him. - O en ufak bir şeye darılıyor, ona söylediğimiz yaklaşık her şeye itiraz ediyor.

The dictionary gathers nearly half a million words. - Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime toplar.

yaklaş
{f} approach

The president is difficult to approach. - Başkana yaklaşmak zordur.

According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast. - Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

yaklaş
{f} approximate

The story approximates to historical truth. - Hikaye tarihsel gerçeğe çok yaklaştı.

Dogs breathe approximately 30 times a minute. - Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.

yaklaş
come near

Don't come near the bulldog in case it bites. - Isırma ihtimaline karşın bir buldoğa yaklaşma.

He does not let the opponent come near him. - O, rakibin ona yaklaşmasına izin vermez.

yaklaş
{f} nearing

We're slowly nearing the end. - Biz yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.

The end of my probation period is nearing. - Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.