yakıtlı

listen to the pronunciation of yakıtlı
Türkisch - Englisch
fuelled
{s} supplied with fuel, provided with fuel; stimulated
fuelled in AM, use fueled A machine or vehicle that is fuelled by a particular substance works by burning that substance. It is less polluting than power stations fuelled by oil, coal and gas
past of fuel
yakıt
fuel

Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines. - Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

There was a shortage of fuel. - Yakıt sıkıntısı vardı.

dizel yakıtlı
diesel
yakıt
enrich
yakıt
gasoline

This car can go thirteen kilometers for every liter of gasoline. - Bu araba bir litre yakıt başına on üç kilometre gidebilir.

Gasoline is used for fuel. - Benzin yakıt için kullanılır.

yakıt
(Bilgisayar) oil

Do the trains run on diesel oil? - Trenler dizel yakıtla çalışır mı?

Since we insulated the house we've saved a lot on heating oil. - Evi yalıttığımızdan beri kalorifer yakıtında çok tasarruf yaptık.

Yakıt
to fuel
alternatif yakıtlı taşıt
(Otomotiv) alternative fueled vehicle
hidrolik elektrik yakıtlı oksijen motoru
(Askeri) hydraulic electrical fuel oxygen engine
yakıt
fuel (for heating)
yakıt
combustible
Türkisch - Türkisch

Definition von yakıtlı im Türkisch Türkisch wörterbuch

Yakıt
mahrukat
yakıt
Odun, kömür, doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, yakacak, mahrukat
yakıtlı
Favoriten