There was a shortage of fuel.
- Yakıt sıkıntısı vardı.
The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
- Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
Gasoline is used for fuel.
- Benzin yakıt için kullanılır.
This car can go thirteen kilometers for every liter of gasoline.
- Bu araba bir litre yakıt başına on üç kilometre gidebilir.
Since we insulated the house we've saved a lot on heating oil.
- Evi yalıttığımızdan beri kalorifer yakıtında çok tasarruf yaptık.
A new oil tanker was launched.
- Yeni bir yakıt tankeri denize indirildi.