yakıcı

Türkisch - Englisch

Definition von yakıcı im Türkisch Englisch wörterbuch: caustic; {i} burner; burning; burning, smarting; torrid; biting; caustic; poignant; scorching; person who makes and applies plasters, blisters, or cauteries; burning, (something) which produces a burning effect; bitter; chem. caustic (agent); torrid; piquant; (voice, song) which kindles an intense feeling of sadness or melancholy in the listener; parching; searing; biting; afterburner; vitriolic; rubefacient; vitriol; scathing
yakıcı alkali: caustic alkali
yakıcı alkali: caustic potash
yakıcı güneş ışığı: sunglow
yakıcı madde: caustic
yakıcı soğuk: bitter cold
yakıcı soğuk: black frost
yakıcı sıcak: sizzling hot
yakıcı sıcak: scorching heat
yakıcı şey: scorcher
can yakıcı: painful
art yakıcı: afterburner
art yakıcı: fuel-injector in a turbojet engine
kömür yakıcı: charcoal burner

Türkisch - Türkisch

Definition von yakıcı im Türkisch Türkisch wörterbuch: Yakma özelliği olan, yakan; muhrik; suzan
YAKICI: Etkili, dokunaklı
YAKICI: Yakı yapan veya satan kimse
YAKICI: Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde)
YAKICI: Yakma özelliği olan, yakan: "Sanki sesleri güneşin yakıcı aydınlıklarını ürpertiyor."- Ö. Seyfettin

yakıcı

Silbentrennung

ya·kı·cı

Historie

Favoriten