yabanî

listen to the pronunciation of yabanî
Türkisch - Englisch

Definition von yabanî im Türkisch Englisch wörterbuch

yabani
savage
yabani
wild

She said she was walking through the woods, looking for wild flowers. - O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.

Watching wild birds is great fun. - Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.

yabani
feral

The farmer had several of his sheep killed by feral dogs. - Çiftçinin koyunlarından birkaçı, yabani köpekler tarafından öldürülmüştü.

yabani
boorish, crude
yabani
wild (plant)
yabani
wild; untamed; rough, boorish, unmannerly
yabani
brute
yabani
bestial
yabani
haggard
yabani
brutal
yabani
brutish
yabani
untamed
yabani
wild; untamed, undomesticated (animal)
yabani
fair
yabani tavşan
hare
yabani at
mustang

Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money. - Mac bir yabani at almak istediğinden dolayı para biriktiriyor.

yabani orkide
orchis
yabani meyveli maki
wild fruit shrubs
yabani adaçayı
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) wild sage, wood sage
yabani at binicisi
roughrider
yabani at terbiyecisi
roughrider
yabani biberiye
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: fundagiller,halenciye) bog rosemary
yabani bitki
wilding
yabani danaayağı
cuckoopint
yabani dereotu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) wild dill
yabani devedikeni
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: yabani devedikeni, eşek dikeni, gengel] Scotch / cotton / giant thistle
yabani devedikeni
wild artichoke
yabani fesleğen
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) [syn.: yabani fesleğen, yabani reyhan] mother of thyme, basil
yabani gül
brier rose
yabani hanımeli
woodbind
yabani hanımeli
woodbine
yabani hanımeli
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: hanımeligiller,bilsaniye) woodbine, honeysuckle
yabani hardal
charlock
yabani hardal
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: turpgiller,salibiye) charlock
yabani havuç
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) [syn.: yabani havuç, kavza] parsnip
yabani kabak
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kabakgiller) [syn.: yabani kabak, şeytan şalgamı, akasma] European / black-berried white bryony
yabani kadife
love lies bleeding
yabani kadife çiçeği
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: horozibiğigiller,lazebeliye) amaranth, chinese spinach, Joseph's-coat
yabani kedi
(afrika) serval
yabani kekik
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) wild thyme
yabani kimyonu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) bean-caper
yabani kiraz
gean
yabani koyun
moufflon
yabani koyun
mouflon
yabani koyun
(Tabiat Doğa) (hayvan, Fam: içiboş boynuzlugiller) [syn.: yabani koyun, argalı] argali
yabani lahana
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: yabani lahana, sapsız diken] stemless carline thistle, silver thistle
yabani menekşe
love in idleness
yabani mercanköşk
pot marjoram
yabani mercanköşk
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: ballıbabagiller,şefeviye) [syn.: yabani mercanköşk, güveyotu, kekik otu] oregano
yabani mercanköşk
common marjoram
yabani mercanköşk
wild marjoram
yabani ot
weed

Tom can see the many weeds that had grown up around the house. - Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.

The airfield on the island is now covered with weeds. - Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.

yabani ot gibi
weedy
yabani otlarla dolu
weedy
yabani otları temizlemek
weed
yabani otları temizleyen kimse
weeder
yabani sarmaşık gülü
bramble rose
yabani çiçek
wild flower
yabani üvez ağacı
wild service tree
yabani şeker havucu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: maydanozgiller,sayvaniye) skirret
dikenli yabani çalı
brier
yabani
rough
yabani
feral man
yabani
ferine
yabani
the wild
kuzey afrika yabani koyunu
(Hayvan Bilim, Zooloji) audad
leopar benzeri bir yabani kedi
cheetah
Türkisch - Türkisch
vahşi

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar. - Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

YABANİ
(Osmanlı Dönemi) Yabana mensub. Issız yerlerde yaşıyan. Yabancı, alışmamı
yabani
Görgüsü olmayan, kaba ve hoyrat: "Babası, dağdan gelme, dangıl dungul bir yabaniymiş."- S. M. Alus
yabani
Görgüsü olmayan; kaba ve hoyrat
yabani
İlkel bir durumda yaşayan (insan, hayvan, bitki), vahşî
yabani
İlkel bir durumda yaşayan (insan, hayvan, bitki), vahşi: "... uzun ve yabani sekiz zaptiye ortasında prangalarını elleriyle tutarak yürüyordu."- Y. K. Beyatlı
Yabani hardal
(Botanik, Bitkibilim) Lahanagiller (Brassicacea) familyasından genellikle hayvan yemi veya yağlık olarak kullanılan bir bitki
yabani akdiken
Hünnapgillerden, yaprakları almaşık, kırmızı renkli yemişi olan bir bitki (Rhamnus frengula)
yabani enginar
Kengel, kenger, eşek dikeni, domuz dikeni, diken enginarı ve büyük deve dikeni olarak da bilinen bitki
yabani gül
bakınız: yaban gülü
yabani kimyon
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, Doğu Anadolu'da yetişen, çok yıllık, beyaz veya turuncu çiçekli, otsu bir bitki (Zygophyllum fabago)
yabani kimyongiller
Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, yabanî kimyon, peygamber ağacı gibi bitkileri içine alan bir familya
yabani kiraz
Ülkemizde yetişen bir kiraz türü (Cerasus microcarpa)
yabani lahana
Turpgillerden, kumlu yerlerde yetişen ve sebze gibi yenen bir bitki
yabani marul
50-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, beyaz sütlü, iki yıllık otsu bir bitki, acı marul, eşek marulu, yağ marulu (Lactuca serriola)
yabani menekşe
Menekşe çiçeğinin yabanî bir türü
yabani mercanköşk
Mercanköşk çiçeğinin yabanî bir türü, farekulağı (Origanum vulgare)
yabani turp
Yaban turpu, acırga
yabani ıspanak
Pazı
yabanî
Favoriten