A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
- Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
The rains ruined the harvest.
- Yağmurlar ürünü harap etti.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire.
- Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü.
The street fight was interrupted with a hail of gunfire.
- Sokak kavgası, silah ateşi yağmuru ile kesildi.
The sidewalks were wet after the rain.
- Yağmurdan sonra kaldırımlar ıslaktı.
He was wet to the skin from the rain.
- Yağmurdan iliklerine kadar ıslandı.
The teacher was deluged with questions.
- Öğretmen soru yağmuruna tutuldu.
Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.
- Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı.