They have their annual conference in May.
- Mayıs ayında yıllık konferansları var.
This product has annual sales of about $80 million.
- Bu ürünün yıllık satışı ortalama 80 milyon dolardır.
This yearbook is illustrated with a lot of beautiful photographs.
- Bu yıllık birçok güzel fotoğrafla süslenmiştir.
We looked at our old yearbook pictures.
- Biz eski yıllık resimlerimize baktık.
This has become a yearly tradition.
- Bu bir yıllık bir gelenek oldu.
It's worth ten times my yearly salary.
- Bu benim yıllık maaşımın on katı değer.
The meeting is held annually.
- Toplantı yıllık olarak düzenlenmektedir.
The Japanese economy continued to grow by more than 5% annually.
- Japon ekonomisi yıllık en fazla % 5'ten daha fazla büyümeye devam etti.
After practicing for a year, she is barely able to play the piano.
- Bir yıllık uygulamadan sonra zar zor piyano çalabiliyor.