yıla

listen to the pronunciation of yıla
Türkisch - Englisch
viper
{n} a serpent, adder, mischievous person or thing
venomous Old World snakes characterized by hollow venom-conducting fangs in the upper jaw
A poisonous snake in the family Viperidae
a visual editor for blueprints
A dangerous, treacherous, or malignant person
{i} any of various venomous snakes (often having fangs)
Any one of numerous species of Old World venomous makes belonging to Vipera, Clotho, Daboia, and other genera of the family Viperidæ
The Viper telescope is a 2 5 meter off-axis telescope designed for CMBR studies at the South Pole Currently, ACBAR (a small angular scale CMBR anisotropy experiment) and SPARO (a submillimeter polarimeter) are the instruments used on the telescope Viper was built and maintained by CARA
Trade name for a vibration detector
A viper is a small poisonous snake found mainly in Europe. = adder. Any of about 200 species (family Viperidae) of venomous snakes in two subfamilies: Viperinae (Old World vipers of Europe, Asia, and Africa) and Crotalinae (pit vipers). Two long, hollow, venom-injecting fangs attached to the movable bones of the viper's upper jaw can be folded back in the mouth when not in use. Vipers range in length from less than 12 in. (30 cm) to more than 10 ft (3 m). They eat small animals and hunt by striking, then trailing, their prey. Many Old World vipers are terrestrial; a few are arboreal or burrowers. Most bear live young
yıl
year

He has been in Japan for three years. - O üç yıldır Japonya'da.

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

yıla göre
(Bilgisayar) by year
yıldan yıla
year after year
yıl
(Bilgisayar) years

India was governed by Great Britain for many years. - Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.

There was a castle here many years ago. - Yıllar önce orada bir kale vardı.

sonraki yıla nakletmek
(Ticaret) carry over
yıl
(Bilgisayar) yrs
yıl
(Bilgisayar) yr
yıl
twelvemonth
bininci yıla ait
millenary
yıl
year sene
yıl
sun

Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year. - Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.

As the sun rose, the stars faded away. - Güneş doğduğunda, yıldızlar kayboldu.

yıl
period of 365 days
yıl
period of 12 months
Türkisch - Türkisch

Definition von yıla im Türkisch Türkisch wörterbuch

yıldan yıla
Her yıl
yıl
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene: "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor."- C. S. Erozan
Yıl
sene

Senede dört mevsim vardır: Bahar, yaz, güz ve kış. - Bir yılda dört mevsim vardır: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış.

Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum. - Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.

yıl
Bir gezegenin güneş çevresindeki dolanım suresine o gezegenin adı ile kullanılarak yıl denir
yıl
Yer yuvarlağının, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre: "Kırkı atlayalı birkaç yıl oldu."- H. E. Adıvar
yıl
Başlangıç tarihi belli olmayan on iki aylık süre
yıl
Ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
yıla
Favoriten