Idleness leads to ruin.
- Tembellik yıkıma yol açar.
Those people ruin their government, but they don't know how to build it again.
- O insanlar hükümetlerini yıktılar ama onu tekrar nasıl inşa edeceklerini bilmiyorlar.
They're going to knock down that monument.
- Onlar o anıtı yıkacaklar.
It took three weeks to demolish the old house.
- Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.
The shopping center will be demolished.
- Alıveriş merkezi yıkılacak.
Tom ruined his favorite shirt by washing it in water that was too hot.
- Tom onu çok sıcak olan suda yıkayarak en sevdiği gömleğini mahvetti.
Tom found his house vandalized.
- Tom evini yakılmış yıkılmış buldu.
A few old buildings need to be demolished.
- Birkaç eski binanın yıkılması gerekiyor.
All the buildings on this block will be demolished.
- Bu bloktaki tüm binalar yıkılacak.