yüzeyde

listen to the pronunciation of yüzeyde
Türkisch - Englisch
on the surface

People, like metal, only shine on the surface. - İnsanlar, metal gibi, sadece yüzeyde parlar.

Superficially, to all outward appearances
yüzey
surface

Land and water make up the earth's surface. - Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.

The surface of the object is fairly rough. - Nesnenin yüzeyi oldukça pürüzlü.

yüzeyde kalış
superficiality
yüzey
{i} plane

The ocean covers more than 70 percent of the surface of our planet. - Okyanuslar gezegenimiz yüzeyinin yüzde 70'inden fazlasını kaplar.

The Earth's cryosphere (the frozen water on our planet) currently covers about 10% of the Earth's surface. - Dünya'nın kriosferi (gezegenimizdeki donmuş su), şu anda dünya yüzeyinin yaklaşık % 10'unu kaplar.

yüzey
area
yüzey
level
yüzey
facet
yüzey
level surface
yüzey
surface, plane satıh
yüzey
superficies
yüzey
face

Both we and the Soviets face the common threat of nuclear destruction and there is no likelihood that either capitalism or communism will survive a nuclear war. - Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.

How many vertices and faces does a pentagonal prism have? - Bir beşgen prizmanın kaç köşesi ve yüzeyi vardır?

yüzey
(a) surface
yüzey
(Geometri) (a) plane
Türkisch - Türkisch

Definition von yüzeyde im Türkisch Türkisch wörterbuch

yüzey
Bir cisimde tabanların yüzeyleri dışında, yan kenarların yüzeyi
yüzeyde
Favoriten