yürüyüşü

listen to the pronunciation of yürüyüşü
Türkisch - Englisch
hiking
Present participle of hike
walking in the countryside for pleasure or sport
{i} walking, trekking, journeying on foot; making higher, increasing (i.e. prices)
the activity of taking long walks in the mountains or country walking. Walking, often among hills or mountains, as recreational sport. It represents an activity in its own right and also figures in backpacking, camping, hunting, mountaineering, and orienteering. Hiking programs are offered by youth groups and other organizations, such as the U.S. Wilderness Society. Trails are preserved in most U.S. federal and state parklands. Most European cities have hiking trails outside them. One of the longest U.S. hiking trails is the Appalachian National Scenic Trail
yürü
{f} walk

She was so tired that she couldn't walk. - Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.

We have walked all around the lake. - Biz gölün etrafında yürüdük.

yürü
{f} walking

I watched John and Mary walking hand in hand. - John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.

Walking from the station to the house takes only five minutes. - İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.

inek yürüyüşü
(Sanat) cow parade
yürü
{f} tread

In order to swim, you have to learn to tread water first. - Yüzme öğrenmek için öncelikle suda yürümeyi öğrenmelisin.

yürü
trod
yürü
trodden
yürü
walk out

Do not walk outside this area. - Bu alanın dışında yürümeyin.

dağ yürüyüşü
mountain hiking
yürü
amble
ayı yürüyüşü
on all fours
ayı yürüyüşü
a way of walking on all fours with straight elbows and knees
açlık yürüyüşü
hunger march
fil yürüyüşü
sports elephant walk
gösteri yürüyüşü
demonstration march
gösteri yürüyüşü
protest march
idman yürüyüşü
route march
kaplumbağa yürüyüşü
snail's pace
karga yürüyüşü moving forward
by hopping while in a squatting position (an exercise)
kedi yürüyüşü
pussy foots
kuzey disiplini yürüyüşü
(Spor) nordic walking
kuzey disiplini yürüyüşü
(Spor) ski walking
kuzey disiplini yürüyüşü
(Spor) fitness walking
kuzey disiplini yürüyüşü
(Spor) pole walking
mekik yürüyüşü
(Askeri) shuttle marching
protesto yürüyüşü yapmak
(Politika, Siyaset) march in protest
talim yürüyüşü
route march
tilki yürüyüşü
walker foxhound
uzay yürüyüşü
(Havacılık) space walk
uzay yürüyüşü
spacewalk
yürü
saunter
ördek yürüyüşü
duck waddle, duck walk
Türkisch - Türkisch

Definition von yürüyüşü im Türkisch Türkisch wörterbuch

ayı yürüyüşü
Gergin kol ve bacaklarla dört ayak yürüme
fil yürüyüşü
Ellerin ve ayakların gergin kol ve bacaklarla birbirine çok yakın basarak oluşturduğu bir yürüyüş biçimi
gösteri yürüyüşü
Bir topluluğun duygularını dile getirmek için ana yollar ve alanlarda yürüyerek yapılan gösteri
kaplumbağa yürüyüşü
Çok ağır yürüyüş
karga yürüyüşü
Çömelmiş durumda, çift ayakla sıçrayarak yapılan yürüyüş
mehter yürüyüşü
İki adım ileri, bir adım geri yapılan yürüyüş
ördek yürüyüşü
Ördek gibi badi badi yürüme
yürüyüşü
Favoriten