yürüyüşçülerin

listen to the pronunciation of yürüyüşçülerin
Türkisch - Englisch
marchers
plural of marcher
yürüyüş
walk

How about taking a walk? - Yürüyüş yapmaya ne dersin?

I watched John and Mary walking hand in hand. - John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.

yürüyüş
walking

I watched John and Mary walking hand in hand. - John ve Mary'nin el ele yürüyüşünü izledim.

I don't mind walking. - Yürüyüşe itirazım yok.

yürüyüş
pace
yürüyüş
ramble
yürüyüş
tramp
yürüyüş
(Askeri) movement
yürüyüş
manifestation
yürüyüş
march

Every march is composed of just a few steps. - Her yürüyüş sadece birkaç adımdan oluşur.

A brass band is marching along the street. - Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.

yürüyüş
trekking

I had a slight accident while trekking in Nepal. - Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.

yürüyüş
walkıng
yürüyüş
hike

He could not go on the hike because he was ill. - O, hasta olduğu için yürüyüşe gidemedi.

We should cancel the hike. - Yürüyüşü iptal etmeliyiz.

yürüyüş
gressorial
yürüyüş
gait

He began to mimic the speech and gait of persons in the street. - O, sokaktaki kişilerin konuşma ve yürüyüşünü taklit etmeye başladı.

He walks with an awkward gait because of an injury. - O, yaradan dolayı garip bir yürüyüşle yürümektedir.

yürüyüş
tread
yürüyüş
walk (done for exercise)
yürüyüş
walking; way of walking, gait
yürüyüş
marching; way of marching
yürüyüş
march (especially one organized to protest or proclaim something)
yürüyüş
walk; ramble; gait; march
yürüyüş
saunter
yürüyüşçülerin
Favoriten