You don't have to talk so loud.
- Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
I spoke loudly so that everyone could hear me.
- Herkes beni duyabilsin diye yüksek sesle konuştum.
Tom began to cry loudly.
- Tom yüksek sesle ağlamaya başladı.
He gave a loud cry for help.
- Yardım için yüksek sesle bağırdı.