She was bare shouldered.
I wish I could figure out how to install this software.
- Keşke bu yazılımı nasıl yükleyeceğimi bilebilsem.
I'd like you to help me install this software.
- Bu yazılımı yüklememe yardımcı olmanı istiyorum.
As soon as I can get my son to scan our family photos, I'll upload some of them to our website.
- Aile fotoğraflarımızı oğluma taratır taratmaz, onlardan bazılarını web sitemize yükleyeceğim.
Tom decided to upload the video he took to YouTube.
- Tom çektiği videoyu YouTube'a yüklemeye karar verdi.
Uploading is the opposite of downloading.
- Yüklemek, indirmenin tersidir.
She downloaded an antivirus.
- O, bir antivirüs yükledi.
Everyone has their own burdens.
- Herkesin kendi yükleri vardır.
I can't burden Tom with that responsibility.
- Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
We loaded our baggage into the car.
- Bagajımızı arabaya yükledik.
We loaded a lot of luggage into the car.
- Arabaya bir sürü bagaj yükledik.
We loaded our baggage into the car.
- Bagajımızı arabaya yükledik.
Tom loaded the cars onto the ferryboat.
- Tom arabaları araba vapuruna yükledi.
What is the loading capacity of that van?
- Bu kamyonetin yükleme kapasitesi nedir?
The suitcases were ready for loading.
- Bavullar yükleme için hazırdı.
If you load too much weight in this box, it's going to blow up.
- Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.