I give you my supreme word of honor.
- Sana yüce şeref sözümü veriyorum.
Yuri Andropov was elected Chairman of the Presidium of the Supreme Soviet on June 16, 1983.
- Yuri Andropov 16 Haziran 1983 te Yüce Rusya'nın Başbakanlık Heyetinin başkanı seçilmişti.
His martial arts prowess has already reached a level of sublime perfection.
- Onun dövüş sanatları kahramanlığı zaten yüce mükemmellik seviyesine ulaştı.
Eugenie was sublime, she was a woman.
- Eugenie yüceydi, o bir kadındı.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
They worship the almighty dollar.
- Onlar yüce dolara tapıyor.
I am certain that you have noble thoughts.
- Yüce düşüncelerin olduğundan eminim.