yönetimdeki

listen to the pronunciation of yönetimdeki
Türkisch - Englisch
regnant
dominant; holding more power or influence than others
{a} reigning, prevalent, predominant
exercising royal authority in one's own right
{s} reigning, ruling, governing
reigning; currently holding power in government
Having the chief power; ruling; predominant; prevalent
exercising power or authority
Exercising regal authority; reigning; as, a queen regnant
yönetim
administration

The University Administration decided to set up a branch campus in New York. - Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.

He's in charge of administration at the hospital. - O, hastanenin yönetiminden sorumlu.

yönetim
management

The firm is under foreign management. - Firma yabancı yönetim altında.

I'm a management consultant. - Ben bir yönetim danışmanıyım.

yönetim
governance
yönetim
administration, management, direction, control idare
yönetim
executive

This was an executive decision. - Bu bir yönetim kararıydı.

Who represent the executive management? - Üst yönetimi kim temsil ediyor?

yönetim
steering
yönetim
ruling
yönetim
man

The union bargained with the management. - Sendika yönetimle pazarlık yaptı.

I'm a management consultant. - Ben bir yönetim danışmanıyım.

yönetim
polity
yönetim
dominion
yönetim
mastership
yönetim
hand
yönetim
government

Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives. - Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.

There are several forms of government. - Çok sayıda yönetim biçimleri var.

yönetim
disposal
yönetim
control

The government of the Inca Empire controlled everything. - İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.

yönetim
superintend
yönetim
command
yönetim
administrative city
yönetim
(Dilbilim) domination
yönetim
regime
yönetim
administrative committee
yönetim
(Bilgisayar) managing
yönetim
governing

Inertia is an important governing law. - Atalet önemli bir yönetim yasasıdır.

yönetim
admin

The administration makes important decisions. - Yönetim önemli kararlar alır.

The administration approved the budget. - Yönetim bütçeyi onayladı.

yönetim
gubernation
yönetim
rule

Hamilton protested against British rule. - Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.

His rule was despotic. - Onun yönetimi despotçaydı.

yönetim
{i} conduct
yönetim
managment
yönetim
direction

What do the stage directions suggest? - Sahne yönetimi ne önerir?

yönetim
project
yönetim
execution of managerial duties of an office
yönetim
etc
yönetim
the man

His son took on the management of the factory. - Oğlu fabrikanın yönetimini devraldı.

I don't know why the management submitted to the striker's demands so easily. - Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.

yönetim
helm
yönetim
rudder
yönetim
act of managing or supervising
Türkisch - Türkisch

Definition von yönetimdeki im Türkisch Türkisch wörterbuch

yönetim
Dümen
yönetim
Yönetmek işi, çekip çevirmek, idare
yönetim
Yönetme işi, çekip çevirmek, idare
yönetimdeki
Favoriten