Türkisch - Englisch
Definition von yönelme im Türkisch Englisch wörterbuch
- going towards; tending, inclining
- heading towards, going towards
- turning towards; inclining towards
- inclining
- tending
- going towards
- gravitation
- turn
- yönelmek
- front
- yönelmek
- face
- yönelme hali
- orientation state
- yönelme durumu
- dative
- yönelme durumu gram
- the dative case, the dative
- yönelmek
- head
I've got to head back home.
-Eve geri yönelmek zorundayım.
- yönelmek
- {f} trend
- yönelmek
- head towards
- yönelmek
- head for
- yönelmek
- {f} bend
- yönelmek
- turn one's steps towards
- yönelmek
- incline
- yönelmek
- verge
- yönelmek
- gravitate towards
- yönelmek
- keep
- yönelmek
- gear
- yönelmek
- gravitate to
- yönelmek
- (deyim) lean to
- yönelmek
- turn towards
- yönelmek
- go towards
- yönelmek
- tended to
- yönel
- {f} gearing
- yönel
- tended to
- yönelmek
- turn
- yönelmek
- gravitate
- aynı yöne yönelme
- align with
- yönelmek
- tend
- yönelmek
- lean in
- doğuya doğru yönelme
- easting
- yönel
- aspire
- yönel
- trend
There's a trend these days towards small families.
-Bu günlerde küçük ailelere doğru bir yönelim var.
- yönelmek
- slant
- yönelmek
- to turn towards; to incline towards
- yönelmek
- to head towards, go towards
- yönelmek
- steer for
- yönelmek
- bear
- yönelmek
- to head towards, to go towards, to turn one's steps towards; to turn towards, to tend, to incline
- yönelmek
- wend one's way
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von yönelme im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Yönelmek işi
- yönelme durumu
- İsim soyundan bir sözü yaklaşma, yönelme kavramlarıyla fiile veya bir edata bağlayan durum, -e hâli, datif: Türkçede -e ( -a, -y-e, -y-a ) ekiyle belirtilir: Eve (ev-e), yola (yol-a), bahçeye (bahçe-y-e), kapıya (kapı-y-a)
- yönelme hali
- bakınız: yönelme durumu
- Yönelmek
- dönmek
- Yönelmek
- bükülmek
- Yönelmek
- tutmak
- Yönelmek
- doğrulmak
- Yönelmek
- (Osmanlı Dönemi) GAŞMERE
- yönelmek
- Amaç olarak benimsemek
- yönelmek
- Amaç olarak benimsemek: "Şiire veda etti ve sanatın başka bir bölümüne yöneldi, hikâye ve romana."- Y. Z. Ortaç
- yönelmek
- Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek
- yönelmek
- Hedef almak
Relevante Übersetzungen
yönelme
Silbentrennung
yö·nel·meAussprache
Resimler
Favoriten