Bunlar benim kalemlerim.
- These are my pencils.
İki düzine kalem satın aldım.
- I bought two dozen pencils.
O bana bir kurşunkalem verdi.
- She gave me a pencil.
Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.
- I want a blue, a red and a black pencil.
Bir kurşun kalemin var mı?
- Do you have a pencil?
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.